A+A-
KARAMAN’IN TARİHİ
KARAMAN İLİNİN İLÇELERİ
KARAMAN İLİNİN TURİZM DEĞERLERİ
1- İNANÇ TURİZMİ
2- KÜLTÜR TURİZMİ
3- EKO TURİZM
4- KARAMAN’IN GEZİ VE MESİRE YERLERİ
5- KARAMAN'IN YETİŞTİRDİĞİ ÜNLÜ KİŞİLER
6- YÖRESEL GİYSİ
7- YÖRESEL KARAMAN MUTFAĞI
8- ANMA GÜNLERİ, FESTİVAL VE ŞENLİKLER
9- KARAMAN’IN KOYUNU SONRA ÇIKAR OYUNU
10- KARAMAN MİMARİSİ
11- KARAMAN’DA YAPMADAN DÖNMEYİN



KARAMAN’IN TARİHİ
  Karaman İl sınırları içerisinde, Süleymanhacı köyünde yer alan Pınarbaşı höyüğünde yapılan kazıların ilk verilerine göre, Karaman ve çevresinin M.Ö.8000 yıllarında yerleşik iskana sahip olduğu ortaya konulmuştur. İl, Hititler zamanında bir askeri ve ticaret merkezi olmuş, daha sonra Firigya ve Lidyalıların egemenliğine geçmiştir. Bizans devrinde Hıristiyanlığın önemli şehirlerinden olan Karaman’da bu döneme ait Karadağ üzerinde Binbir Kilise olarak bilinen ören yerinde birçok kilise, manastır, bazilika ve şapel bulunmaktadır. Yine Ekinözü köyünde bulunan Derbe ve Taşkale kasabası yolunda bulunan Manazan Mağaraları bu dönemin önemli yerleşim yerleridir.
Karaman’da Anadolu Selçuklu Devletinin zayıflamasından ve yıkılmasından sonra Nure Sofi tarafından girişimler başlatılarak Kerümiddin Karaman Bey tarafından 1256 yılında bağımsız Karamanoğlu Beyliği kurulmuştur. 1264 yılında Karamanoğlu Beyliğinin başına Karamanoğlu Mehmet Bey geçer, öteden beri Arap ve Fars kültürünün etkisi altında kalan Türk Dilinin aslına kavuşması yeniden devlet dili olması için 13 Mayıs 1277 yılında “Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türkçeden başka dil kullanmaya...”diyerek ünlü fermanını yayınlamıştır. Karamanoğulları OĞUZ’ların SALUR boyuna mensupturlar. Anadolu Selçuklu Devletinin 1308 yılında yıkılmasından sonra Karamanoğulları, Konya ve çevresine tamamen hakim olmuşlar; Selçuklu devletinin başkentine sahip oldukları için bu devletin mirasına sahip çıkarak, Anadolu’da siyasi birliği sağlamaya çalışmışlardır. Topraklarını Akdeniz’e kadar genişleten Karamanoğulları 14. Yüzyılda Anadolu’nun en güçlü beyliği haline gelmiştir. Dönemin diğer güçlü Beyliği olan Osmanoğulları’nın güçlenmesi, Osmanlı Devletinin kurulması sonucunda 1467 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı Devletine katılmıştır.
  Karaman’daki yerleşim Paleolitik, Neolitik ve Kalkolitik çağlara kadar uzanmaktadır. Roma döneminde, Hıristiyanlığın gelişmeye başladığı sıralar, önemli merkezlerden biri olan Karaman ve yöresi Bizans döneminde de bu önemini korumuştur. Karaman’ın daha önce Laranda olan adı, Türk egemenliği altında Larende’ye dönüşmüştür. 1235 yılında Karamanoğlu Beyliği’nin temelleri atılmış ve 13 yy. ortalarında Karamanoğlu Beyliği kurulmuştur. 13.yy.başlarında, Karamanoğulları Laranda’yı merkez yapmışlar ve kendi adlarından dolayı buraya, Cumhuriyet döneminde Karaman adı verilmiştir. 15 Haziran 1989 tarihinde Türkiye’nin 70. ili olmuştur.
Karaman İç Anadolu Bölgesi’nin güneyinde, Orta Torosların kuzeyinde ve İç Anadolu Bölgesini Akdeniz Bölgesine bağlayan konumdadır. Karaman ilinin yüzölçümü 9.393 km. olup, denizden yüksekliği 1033 m.dir. Karaman topraklarının büyük kısmı geniş ovalarla kaplıdır. İlin güneyi dağlıktır. Toros Dağları batıdan doğuya uzanır. Kuzey batıdaki Karadağ’ın en yüksek yeri 2288 metredir. Sayfa Başı




KARAMAN İLİNİN İLÇELERİ
Ayrancı: Ayrancı, tarihte Hititlerin sınırları içinde, daha sonra da Asurlular Krallığının toprakları arasında bulunmuştur. Toroslara kadar uzanan vadi üzerinde 12 köprü bulunmaktadır. Yapı tarzları Osmanlı mimarisinin izlerini taşımaktadır.
Başyayla: İlçe, Orta Torosların eteklerinde bir vadi içerisinde kurulmuş yeşil ve şirin bir beldemizdir. İlçede el değmemiş tarihi ve turistik değerler, önemli yayla ve mesire yerleri mevcuttur. Bunların en önemlileri Tozmugar ve Dibekli yaylalarıdır. Tozmugar’daki mağarada sarkıt ve dikitler mevcut olup, mağaraya ayrı bir güzellik katmaktadır.
Ermenek: Ermenek tarihte ilk yerleşimin görüldüğü yerlerden birisidir. Meraspolis Mağarası, ikizin Hitit kabartması, Lahit ve Heykeller, Görmeli Köprüsü, Ermenek Kalesi, Mennan Kalesi, Tol Medresesi ve Zeyve Pazarı ile Ermenek turizm açısından zengin ilçelerden birisidir.
Kazımkarabekir: Konya ile Karaman arasında bir geçit yeri olan Kâzımkarabekir tarihi araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre Hititlere kadar uzanan çağlar boyu çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiştir. Romalılar tarafından bir üs olarak kullanılmıştır.
Sarıveliler: Turcalar ve Küçükkarapınar köylerinin birleşmesiyle 1967 yılında kasaba olmuş, 1989 yılında da ilçe olmuştur. İlçenin Romalılar devrinde kurulmuş olabileceği tahmin edilmektedir. İlçe, yeşillikler arasında serpiştirilmiş evleri ve genişçe bir saha üzerinde yayılmış durumda olup, görünüş itibariyle güzel ilçedir. Balı, kirazı, cevizi meşhurdur. Otlak ve meralarıyla tanınmış Barçın yaylası bu ilçededir.Hayvancılığa bağlı olarak Kilimcilik ve halıcılık da yapılmaktadır. Sayfa Başı




KARAMAN İLİNİN TURİZM DEĞERLERİ
  Karaman İlimiz Hititlerden başlamak üzere Roma, Bizans, Karamanoğulları ve Osmanlı medeniyetlerine beşiklik etmiş ve bu medeniyetlere ait tespit edilebilen cami, türbe, medrese, han, hamam, kale, kilise ve antik yerler gibi toplam 577 adet taşınmaz kültür varlığı ilimizde bulunmaktadır.
  Karaman İlimiz gerek coğrafi konumu, gerek tarihi ve arkeolojik zenginlikleri ile gerekse doğal güzellikleri bakımından önemli bir destinasyon ve cazibe merkezi olması nedeniyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi 2023'de Karaman İlimiz eko turizm bölgesi kapsamında ele alınmıştır. Karaman’ın kültür ve turizm değerleri bölgemizde inanç, kültür ve eko turizmini oluşturmaktadır.
  Türkçenin Başkenti Karaman “Gelin Tanış olalım - İşi kolay kılalım - Sevelim sevilelim - Dünya kimseye kalmaz” diyerek insanları sevgi, hoşgörü ve birliğe çağıran Yunus Emre’nin Türbesinin Yunus Emre Camii haziresinde, Mevlana’nın Annesi Mümine Hatun ve Ağabeyi Muhammet Alaeddin mezarlarının İlimizdeki Aktekke Camisinde bulunması İslam inancı açısından büyük önem arz etmektedir.
FLORA   Karaman ilinde endemik (Yaşam alanı belirli bir bölgeyle sınırlı, yeryüzünün yalnızca belirli bölgelerinde yayılış gösteren canlı tür ya da cinslerine endemik denilmektedir.)olarak yetişen türler içerisinde; dünyada doğal yayılış alanı Isparta’nın Eğirdir yöresi olan Quercus vulcanica (Kasnak Meşesi) ilimizde Karadağ bölgesinde dar bir alanda yayılış göstermektedir. Endemik olmasa bile yöre köylülerine gelir sağlayan Pistaciaterebinthus (Menengiç) Antep Fıstığı aşılaması yapılıp Antep Fıstığı hasadı Bucakkışla havzasında yapılmaktadır. Türkiye’de nesli tükenmekte olan orman ağacı türlerinden Acer pseudoplatanus (Dağ Akçaağacı) Bucakkışla Çevlik Dağı’nda yayılış göstermektedir. Karaman’ın muhtelif mevkilerinde Tali Orman ürünleri Saturejathymbra (Kaya Kekiği), Salviaofficinalis (Ada Çayı), Rhuscoriaceae (Sumak) yöre halkı tarafından toplanmakta ve değerlendirilmektedir. Kuzu Göbeği, Çakşır Otu ve Dolaman mantarları da bulunmaktadır.
FAUNA   Karaman Toroslar Taşeli Bölgesi Ayrancı ilçesinde bulunan Berendi yaylası ve dağlık alanlar, Merkez Hacıbaba Dağı, Karadağ ve Taşkale'de bulunan Avdan Yaylası ve benzeri alanların bulunması nedeniyle; av hayvanları açısından zengin bir potansiyele sahiptir. Dağlık alanlarda tavşan, yaban koyunu, dağ keçisi, keklik, kurt, tilki, yaban domuzu, bıldırcın, üveyik, bağırtlak, yaban ördeği, yaz ördeği, dikkuyruk, yabankazı, su tavuğu, saz tavuğu gibi hayvanlara bulunmaktadır.
  Karaman’ın Ayrancı ilçesi sınırları içerisinde kalan Akgöl Sazlığı önemli bir sulak alandır. Bu alan 21.04.1995 yılında Akgöl Tabiatı Koruma Alanı olarak kurulmuş olup 7400 hektarlık bir sahayı kapsamaktadır. Yine Karaman’da bulunan Hotamış Sazlığı da önemli sulak alanlardır. Son yıllarda bu alanlardaki su seviyesi düşmüş ve sulak alan ortadan kalkmıştır. Göksu Nehri üzerine kurulacak barajlarla Göksu Nehri’ni Hotamış Gölü’ne aktarma projesi olan Mavi Tünel Projesi inşaat çalışmaları halen devam etmektedir.
  Akgöl Sazlığı, göçmen kuşların konaklama yeridir. Bazı kuşlar da burayı kendilerine yurt edinmişlerdir. Akgöl Sazlığında 150 kuş türü gözlenmiştir.
  Bunlara örnek olarak; Flamingo, Küçük Karabatak, Ak Pelikan, Tepeli Pelikan, Alaca Balıkçıl, Yaz Ördeği, Boz Kaz, Dikkuyruk, Angut, Suna’dır. Bu türlerin nesli tehlike altında olup tüm yıl boyunca avlanılmaları yasaklanarak, koruma altına alınmıştır. Sayfa Başı




1- İNANÇ TURİZMİ
  Kutsal yerlerin; Hıristiyanlık, Müslümanlık, Yahudilik ve değişik inanca mensup turistlerce ziyaret edilme eğilimlerinin, turizm olgusu içerisine değerlendirilmesi İnanç Turizmi olarak tanımlanmaktadır. Burada amaç, dini duyguları tatmin etmek, dini gereklilikleri yerine getirmek için veya kültürel ve sanatsal açıdan ziyaretlerdir. Anadolu’da, İnanç Turizmi kapsamında; Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Yahudiliğe ait önemli ziyaret merkezleri bulunmaktadır. Sayfa Başı
  1.1. MÜSLÜMANLIKLA İLGİLİ KÜLTÜR VARLIKLARI
a) AKTEKKE CAMİ   Karaman İl Merkezinde yer alan Aktekke Cami Alaaddin Bey tarafından 1370 yılında yaptırılmıştır. Caminin yapı malzemesinde kesme taş kullanılmış olup bu da camiye ayrı bir doğallık katmıştır. Cami merkezi tek kubbesi ve yüksek minaresiyle görülmeye değer bir yapıdır. Minare, klasik Osmanlı minarelerinin ilk örneğini oluşturmaktadır. Caminin içerisinde; Mevlana Hazretlerinin annesi Mümine Hatun, kardeşi Alâeddin Çelebi, Karamanoğlu Seyfeddin Süleyman Bey ve Mevlana Hazretlerinin yakınlarına ait mezarlar bulunmaktadır. Gün ışığından maksimum faydalanmak için güneş ışığının içeri girmesini kolaylaştıracak bir pencere mimarisi tasarlanmıştır. Caminin harim kısmında Osmanlı Klasik Dönem kalemişi süslemelerinin en güzel örneklerini görmek mümkündür. Büyük Türk Mutasavvıfı Mevlana Celaleddin-i Rumi 1222 yılında ailesi ile birlikte Karaman’a gelmiş, burada evlenmiş ve 7 yıl kalmıştır.
b) YUNUS EMRE CAMİSİ   Karaman İl Merkezinde yer alan Yunus Emre Cami’nin kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Bugün son cemaat revakının doğu bölümü güney penceresinde lento olarak kullanılan mezar taşında 1382 tarihinin bulunması yapının bu tarihten önce yapıldığını kabul edebiliriz. Cami, önünde beş kubbeli bir son cemaat revakı olan, batısındaki türbe mekânıyla bütünleşmiş minareli bir yapıdır. Onarıma alınan camide belli ölçüde özgün biçimi ortaya çıkarılmıştır. Cami orijinalde kare planlıdır. Cami dışta bütünüyle kesme taştan, içte ise moloz, taş, kireç ve harç olup üzeri sıvanarak inşa edilmiştir. Yunus Emre Camisi, yalınlığıyla zarif bir görüntü sunmaktadır.
YUNUS EMRE TÜRBESİ   Karaman İl Merkezinde yer alan Yunus Emre Türbesi, Yunus Emre Camii’nin güneybatı cephesine bitişiktir. Tamamı kesme taştan yapılmış olup üzeri beşik tonoz örtülüdür. Türbenin içerisinde Yunus Emre, Taptuk Emre, Yunus Emre’nin oğlu İsmail ve kızına ait 4 sanduka bulunmaktadır.
c) İMARET CAMİİ   Karaman İl Merkezinde yer alan İmaret Camii, 1451 yılında Karamanoğlu II. İbrahim Bey tarafından yapılmıştır. Yapının nasıl ve ne amaçla kullanılması gerektiğini kurallara bağlayan 1431 tarihli vakfiyede tüm ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılıksız sağlayabileceği belirtilmiş ve bunlar katı kurallara bağlanmıştır. Çok fonksiyonlu olarak inşa edilen bu yapı, iki katlı, kapalı avlulu, dört eyvanlıdır. Camii bütünüyle kesme taştır. Taç kapıda yer yer mermer kullanılmış olup minare ve giriş kapısında renkli taşlara yer verilmiştir. Taç kapı üzerinde ve minarede mukarnaslı süslemelere yer verilmiştir. Giriş kapısının ve kubbeli odaların ahşap kapı kanatları XV. yy Karamanoğlu ahşap işçiliğinin en ünlü örneklerini oluşturması bakımından görülmeye değer güzel bir eserdir.
d) TAŞMESCİT   Taşkale kasabasında kayalara oyulan buğday ambarları içinde, yine kayalar oyulmak suretiyle yapılan otantik özellikli Türkiye’de eşi olmayan bir tarihi camidir. Bugün dahi ibadete açıktır. Kareye yakın planlı harim altlı üstlü dört pencereden ışık almaktadır. Harimin yarısını kaplayan ahşap mahfil katı bulunmaktadır. Kiliseden camiye çevrildiği üzerinde görüş birliği vardır. Kare planlı, tek hacimlidir.
e) HACIBEYLER CAMİ   İlimiz Merkez Aktekke caminin karşısında yer alır. Kufe taştan yapılmış, çatısı kiremitlidir. 1356 yılında inşa edilmiştir. Bir süre İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılan cami 1989 yılından bu yana tekrar cami olarak açılmıştır.
f) DİKBASAN (FASİH) CAMİ   Karaman İl Merkezinde bulunan Dikbasan Camii, Karamanoğulları devrinde 1436 -1437 yılında inşa edilmiştir. 1493-1494 yılında ise yenilenmiştir. Arap mimarisinin karakteristiği olarak enine plan gösteren kufe tipinde bir yapıdır. Tavan düz ahşap, üst örtüsü ise kiremit kaplamadır. Caminin minaresine cami içinden girilmektedir. Caminin doğu ve batı cephesi kesme taş kaplama, diğerleri sıvalıdır. Yapı dışta fazla süs unsuru taşımayıp alabildiğince sade tasarlanmıştır. İçte ise kemer içlerinde kalem işleri görülmeye değerdir. Minberi ahşap malzeme ile birbirine geçmeli olarak geometrik tezyinlidir.
g) KARABAŞ VELİ KÜLLİYESİ-SİYAHSER CAMİ   İlimiz Merkez Siyahser Mahallesinde yer alan kesme taştan yapılmış camii, tekke ve türbeden oluşan 2 bölümlü bir yapıdır. Giriş kapısının üzerinde Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid’e ait bir tuğra vardır. Büyük kubbelidir. 12 kenarlı şadırvan, camii avlusundadır. Sayfa Başı

1.2. HIRİSTİYANLIKLA İLGİLİ KÜLTÜR VARLIKLARI
  Karaman’ın muhtelif yerlerinde bulunan Karadağ Binbirkilise, Çeşmeli Kilise, Taşkale Manazan Mağaraları, Fisandon Cami Kilise ve Hz. İsa’nın Havarilerinden Pavlos ve Barnabas’ın üç kez ziyaret ettikleri Derbe Höyüğü Hıristiyanlık Dinine ait önemli potansiyel yerlerdir.
a) DEREKÖY FİSANDON CAMİİ   Karaman’ın 7 km. güneyinde, Dereköy Köyü içerisinde, bir kaya kitlesinin üzerinde yapılmıştır. Yapının tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 9-10. yüzyıllar içinde yapılmış olduğu sanılmaktadır. Haç planlı yapıda haçın kolları üzeri beşik, aralarda kalan köşe hücreleri ise çapraz tonozlarla örtülmüştür.
b) ÇEŞMELİ KİLİSE   Karaman İl Merkezinde yer alan Çeşmeli Kilise, uzunlamasına üç sahınlı kesme taşla inşa edilmiş bir yapıdır. Yapının 17 – 18. yüzyıllar arasına yapıldığı tahmin edilmektedir. Bir dönem duvarlardaki kapatılan freskler 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan restorasyon çalışmaları ile tekrar gün yüzüne çıkarılmıştır. Günümüzde Çeşmeli Kilise’de kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen sosyal kültürel etkinlikler yapılmaktadır.
c) DERBE   Karaman Merkez İlçe Ekinözü Köyü sınırları içerisinde yer alan Derbe Kerti Höyük adıyla da bilinmektedir. Höyük üzerinde yapılan araştırmalarda bazı yapıların temel izleri ile Milattan Önce II. Bin, Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerine ait çanak çömlek parçaları görülebilmektedir. Derbe’nin İncil’de de adı geçmektedir. Aziz Pavlos tarafından üç kez ziyaret edilen bu yer, Hıristiyanlık dünyası tarafından kutsal kabul edilen bir Piskoposluk merkezidir.
d) KARADAĞ BİNBİRKİLİSE   Karaman’ın kuzeyinde yer alan ve volkanik bir dağ olan Karadağ kitlesinin üzerinde orta çağ Bizans sanatını yansıtan birçok kalıntı vardır. Bu kalıntılar Madenşehir Örenyeri, Değle Örenyeri ve Başdağ Askeri Yapıları adıyla bilinen yerlerde yoğunluk göstermektedir. Bu bölge yörede Binbirkilise olarak bilinir. Bölgedeki yapılardan Bizans devri yerleşkesi, 4– 9. yüzyıllar arasına tarihlenmektedir. Diğer taraftan Karadağ, Hititler tarafından kutsal kabul edildiği bilinmektedir. Binbirkilise yapıları düzgün kesme taşlarla ve kireç harcı ile inşa edilmişlerdir. Binbirkilise’de dini yapıların çokluğu dikkat çekicidir. Ancak bu dini yapıların yanında manastırlar, sarnıçlar, mezar yapıları, askeri yapılar ve konutlar da bulunmaktadır.
e) MADENŞEHİR ÖRENYERİ   Karaman’ın kuzeyinde yer alan ve volkanik bir dağ olan Karadağ kitlesinin üzerinde yer alan Madenşehir Örenyeri günümüzde Madenşehir adında bir köy yerleşmesi içerisinde yer almaktadır. Köyün girişinde yer alan Binbirkilise yapılarının en büyüğü bir numaralı bazilikadır. Yapı ilk kez 500 yılında inşa edilmiştir. Madenşehri örenyeri içerisinde Bizans Devrine ait Bazilikalar, Sarnıçlar ve konutların izlerini görmek mümkündür.
f) DEĞLE ÖRENYERİ   Karaman’ın kuzeyinde yer alan ve volkanik bir dağ olan Karadağ kitlesinin üzerinde yer alan Değle Örenyerinde Bizans devrine ait bazı yapıların kalıntıları görülebilmektedir. Burada Bizans devri konut mimarisiyle ilgili fikir verebilecek mekânlar bulunmaktadır. Konutlar dini yapılara göre daha basit ve özensiz yapılmış olsalar da ihtiyaca göre 2 veya 3 odalı olacak şekilde inşa edilmişlerdir. Bizans Devrine ait kaya mezarları, mezar kapakları ile tepenin doğu yamaçlarında piramidal örtülü, kesme taşla inşa edilmiş oda mezarlar bulunmaktadır. Yine burada Bizans Devrinden öncesine tarihlenen bir sunak bulunmaktadır. Sunak Bizans Devrinde kaya mezarına dönüştürülmüştür. Bu büyük kaya bloğunun doğu yüzünde bir kabartma sahne bulunmaktadır. Önde bir adam sol eliyle bir tas tutmakta sağ eliyle tohum saçmaktadır.
g) MAHALAÇ KİLİSESİ   Karadağın en yüksek noktası olan (2283 m.) Mahalaç tepesinde kesme taştan Latin haçı planlı bir kilise, kilisenin kuzeyinde serbest haç planlı bir mezar şapeli, kilisenin batısında manastır binası ve aralarında kalan avluda da sarnıçlar bulunmaktadır. Bu yapılar taş dehlizler ile bir birine bağlanmıştır. 4–6. yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir. Mahalaç kilisenin doğusunda, yüzeyi kiliseye dönük büyük bir taşın üzerinde Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış bir kitabe bulunmaktadır. Kitabede Hitit Kralı Hartapus’un adı geçmektedir. Ayrıca Hititlere ait bir sunak da tespit edilmiştir. Sayfa Başı




  2- KÜLTÜR TURİZMİ
  Değişik kültürlerin ve kültür eserlerinin görülmesi için yapılan seyahatler, tarih ve kültür turizmi olarak adlandırılır. Antik yerleşim yerleri, camiler, kiliseler, hanlar, hamamlar, türbeler, su kemerleri, köprüler, kervansaraylar gibi örnekler ile arkeolojik eserler, ören yerleridir. Araştırma, keşif ve dini amaçlı seyahatler, yerel mimari ve orijinal özellikler, kütüphaneler, yerel mutfak, festivaller ve fuarlar, tiyatro ve sinema, müzik ve dans, lisans ve edebi çalışmalar ve alt kültürleri tanıma amacı ile yapılan seyahatler kültür turizmi içinde yer alıyor.
a) KARAMAN MÜZESİ   Karaman İl Merkezinde yer alan Müze, Karaman ve çevresinin zengin arkeolojik ve etnoğrafik eserlerin yerinde korunması ve sergilenmesi amacıyla inşa edilmiştir. Arkeolojik ve etnoğrafik olmak üzere iki sergi salonu vardır. Bu salonlarda Epipaleolitik Devir, Neolitik Devir, Kalkolitik Devir, Bronz Çağı, Klasik Çağ, Roma Devri, Bizans Devri, Selçuklu Devri, Anadolu Beylikleri, Karaman Oğulları, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi eserler bulunur. Bu dönemlere ait pişmiş topraktan kaplar, idoller, kemikten ve madenden yapılmış takılar, gözyaşı şişeleri, silahlar ve etnografik ürünler sergilenmektedir. Sikke vitrinlerinde Helenistik, Venedik, Roma, Bizans, Anadolu Beylikleri, Karamanoğulları, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi sikkeler sergilenmektedir. Manazan Mağaraları’ndan getirilen kadın cesedi de arkeolojik teşhir salonunda sergilenmektedir. Müze bahçesinde arkeolojik ve etnoğrafik taş eserler sergilenmektedir. Karaman Müzesi, içinde barındırdığı eserlerle ziyaretçilerine keyifli bir tarih yolculuğu sunmaktadır.
b) HATUNİYE MEDRESESİ   Karaman İl Merkezinde yer alan Hatuniye Medresesi, Osmanlı Sultanı Murat Hüdavendigar'ın kızı, Karamanoğlu Alaaddin Bey'in karısı Nefise Sultan tarafından 1382 yılında yaptırılmıştır. Medrese açık avlulu, tek eyvanlıdır. Medresenin avlusu revaklarla çevrili olup doğu ve batı cephelerinde öğrenci hücreleri yer alır. Medresede yapı malzemesi olarak kesme taş kullanılmıştır. Yapıda süsleme taçkapı, eyvan kemeri, köşe odaların girişlerinde yoğunluk gösterir. Süslemelerde geometrik motifler yanında, bitki motifleri, rumi ve palmetler, yazı, kuşakları ana şemayı oluşturur. Hatuniye Medresesi, günümüzde kültür ve sanat amaçlı faaliyetler için hizmet vermektedir.
c) TOL MEDRESE   Ermenek İlçesi, Çınarlı Mahallesindedir. Karaman Oğulları Devrinde yaptırılan ilk büyük medresedir. Karamanoğlu Hükümdarlarından Bedrettin Mahmut Bey’in oğlu Emir Musa Bey tarafından 1339 yılında yaptırılmıştır. Açık, revaklarla çevrili dört köşe bir avlu ile iki tarafta medrese odaları, güney tarafında bir eyvan ve bunun sağında ve solunda kubbeli kısımlar, medhal bölümünün iki tarafında da diğer tonozlu odalar yer alır. Eyvanın sağ tarafında bulunan odada medreseyi yaptıran Emir Musa Bey ile ailesinden bazı kimselerin mezarı vardır.
d) TARTANLAR KONAĞI   Karaman İl Merkezinde yer alan Tartanlar Konağı 1810 tarihinde Tartanzadelerden Hacı Ahmet Efendi tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Türk Ev Mimarisinin güzel örneklerinden biri olan yapı orta sofa planlı olup iki katlıdır. Evde ahşap süslemeden daha ziyade kalem işi süslemeler dikkati çekmektedir. Birinci kat sofasının sekizgen tavanındaki Sultanahmet Cami, Dolmabahçe Sarayı, Kız Kulesi, II. Mahmut Türbesi, Çarklı Vapur, Yelkenli Gemi gibi Batılılaşma dönemi Türk resminde yer alan konulardır.
e) HÜRREM DAYI EVİ   Karaman İl Merkezinde yer alan Hürrem Dayı Evi, Geleneksel Türk Ev Mimarisinin Anadolu'daki en güzel örneklerinden birisidir. 300 yıla yakın geçmişi ve ahşap ve kalem işi süslemeleriyle ziyaretçilerine keyifli bir tarihi yolculuk yaptırmaktadır.
f) BAŞDAĞ HAVUZU VE ASKERİ KALELER   Karadağ’ın Kılbasan Köyü yönündeki yükselti üzerinde bulunan Başdağ Havuzu ve Askeri yapılarıdır. İri kesme taşlarla inşa edilmiş olan kalenin kuzeyde iki, doğuda bir burcu bulunmaktadır. Burçlar çokgen ve yuvarlak plandadır. Kalenin kuzey ve doğu duvarlarına bitişik koğuşlar, iç avlusunda da büyük bir sarnıç vardır. Güney tepesi üzerinde daha kaba yontulmuş taşlarla inşa edilmiş, düzensiz planlı, tahkim edilmiş bir yapı, iki zirvenin arasındaki çukurun içinde de büyük bir havuz bulunmaktadır. Havuz kesme taşlarla çevrilmiştir. Kompleks Helenistik Döneme tarihlenmekte olup, orta Anadolu'daki en erken antik arkeolojik varlıklardandır.
g) KARAMAN KALESİ   Karaman İl Merkezinde yer alan, Karaman Kalesi’nin yapımı 11. yy’ın sonlarında 12. yy başlarında inşa edildiği düşünülmektedir. Karaman Kalesi, iç içe üç surdan oluşmaktadır. Bunlar dış, orta ve iç kale adlarını almaktadır. Bunlardan biri höyük üzerinde yer alan iç kale sağlam olarak günümüze ulaşabilmiştir. Höyüğün etrafını dolaşan orta kale surlarının bir bölümü ayakta kalabilmiştir. Selçuklular devrinde yenilenme görmüş, sonraki dönemlerde ise kent Karamanoğulları’nın egemenliğine girdiğinde kentin surları tekrar yenilenmiştir. Osmanlılar 1465 yılında iç kaleyi tekrardan onarmışlardır. Bu onarımlarda daha önce yıkılmış olan yapıların kitabeleri ve mimari parçaları kalenin beden duvarlarında kullanılmıştır. İç kale Bronz, Roma ve Bizans çağlarına ait izler taşıyan bir höyük üzerinde yer alır. İç kale dördü yuvarlak beşi dört köşe olmak üzere dokuz kuleden oluşmaktadır. Karaman Kalesinin, Kale-Müze olarak hizmet verebilmesi amacıyla çalışmalar devam etmektedir.
h) MANAZAN MAĞARALARI   Manazan Mağaraları; Karaman İli Taşkale Köyü sınırları içerisinde bulunan ve Yeşildere Vadisinin kuzeyindeki kireç taşı arazide yüksek bir kaya kütlesine, tamamen insan eli ile oyulmuş beş katlı toplu meskenlerden oluşmaktadır. İlk iki katı, hücre şeklinde birçok odacıktan oluşmaktadır. Ortada bulunan yüksek kaya kütlesi içerisine oyulan diğer katlar yörede sırayla Kumkale, At Meydanı ve Ölüler Meydanı olarak adlandırılmaktadır. Üst katlara dar koridor ve bacalarla çıkılmaktadır. Her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan hücre odacıklar bulunmaktadır. İlk iki katta birçok mezar odası ve iki şapel tespit edilmiştir. Ayrıca en üst kat olan ve Ölüler Meydanı olarak adlandırılan galeride birçok ceset parçası tespit edilmiştir. Buradan elde edilen Bizans Dönemine tarihlendirilen bir kadın cesedi Karaman Müzesinde sergilenmektedir. Manazan Mağaralarının Kil oranı yüksek kireçtaşı içerisinde ısı ve nemin sabit tutması nedeniyle organik maddelerin bozulmasını geciktirmektedir. Mağaralar güvenlik nedenlerinin yanında bu ısı ve nemi sabit tutma özellikleri nedeniyle oyulmuş ve kullanılmış olmalıdır.
ı) TAHIL AMBARLARI   Karaman İli Taşkale Köyünün sınırları içerisinde bulunan Tahıl Ambarları, Taşkale içinde killi kireç taşından oluşan yüksek bir kaya kütlesine tamamen insan eli ile oyulmuş 250’nin üzerinde ambardan oluşmaktadır. Ambarlar tek veya iki odalı olarak oyulmuştur. Kaya yüzeyindeki nişlere tutunarak çıkılmakta, zincirli makara sistemi ile tahıl ürünleri taşınmaktadır. Tahıl ürünlerinin killi kireç taşının ısı ve nemi sabit tutma özelliği sonucu uzun süre bozulmadan saklanabildiği ambarlar bugünün modern buzdolaplarının işlevlerini görmektedir.
j) GÖKÇESEKİ ÖRENYERİ   Ermenek ilçesi; Gökçeseki Köyünün kuzeyinde yer alan iki tepeden güneyde yer alan tepe üzerinde, tepenin güney, doğu ve batı eteklerinde yer almaktadır. Örenyeri içerisinde birçok yapının temel izleri; bazı mimari parçalar, bol miktarda çanak çömlek parçaları ve tam tepe noktasında basamaklı bir kutsal alan bulunmaktadır. Bu tepenin kuzey etekleri ile karşısında yer alan tepenin güney yamaçlarında çok sayıda kaya mezarı ve yine iki epe arasında kalan küçük vadide bazı yapı kalıntıları ve mezarlar bulunmaktadır. Bazıları çok, bazıları tek odalı olan kaya mezarlarının içerisinde klineler ve aslan şekilli kapaklar halen durmaktadır. Mezarların bazıları düz bazıları beşik tonoz örtülüdür. Örenyerideki buluntulardan ve mezarlardan buranın Roma ve Bizans Döneminde yerleşim gördüğü anlaşılmaktadır.
k) HARTAPUS ANITI   Karaman Merkez Süleymanhacı Köyü ile Çumra Adakale Köyleri arasında bulunan Kızıldağ üzerinde oval planlı bir kale kalıntısı, Hititlere ait bazı kutsal alanlar ve hiyeroglif kitabeler ile dağın güney yamaçlarında yüzeyi düz büyük bir kaya bloğunun üzerinde Hitit Kralı Hartapus’un kazıma tekniğinde yapılmış rölyefi bulunmaktadır. Ayrıca çevrede bazı ayak izi motifleri ile hiyeroglif kitabeler vardır. Kral hartapus uzun elbise giymiş tahtında sağa oturur vaziyette Hotamış Gölüne hakim bir şekilde tasvir edilmiştir. Sağ elinde bir libasyon kabı sol elinde asa tutmaktadır.
l) ZEYVE PAZARI   Karaman İli Ermenek İlçesi İkizçınar ve Yaylapazarı Köyleri arasında bulunan Zeyve Pazarı, yaklaşık 600 yıllık bir tarihe sahip Anadolu’da başka eşi benzeri bulunmayan açık bir pazaryeridir. Zeyve Pazarı içerisinde yaklaşık 300 civarında tarihi çınar ağacı bulunmaktadır. Ayrıca Zeyve Pazarının doğallığını korunarak bungalov evler, günübirlik konaklama alanları, araç parkları ve yürüyüş yolları, yapılarak hizmete açılmıştır. Doğal güzellikleri, soğuk suları, yerleşim durumu, otantikliği, su değirmenleri, su hızarları ve fırını görülemeye değerdir. Haziran-Ekim ayları arasında yerel halkın yetiştirdiği organik sebze ve meyveler yerli ve yabancı ziyaretçilere burada pazarlanmaktadır. Ayrıca yöreye has el sanatı ürünleri de bu pazarda müşterilerini beklemektedir.
m) GÖDET SAKLI CENNET VE KAYA KİLİSE MAĞARALARI   Karaman Merkez Güldere Köyü sınırları içerisinde yer alan Gödet Saklı Cennet ve Kaya Kilise Mağaraları doğal güzellikleri ve tarihi kalıntıları ile doğa severlerin uğrak mekanlarından birisidir. Saklı Cennet, vadi içerisinde akan deresiyle, patika yolları ve doğasıyla yerli ve yabancı ziyaretlerini beklemektedir.
n) KRATER ÇUKURU   Karaman’ın kuzeyinde volkanik bir dağ olan Karadağ’ın üzerinde yer alan Krater Çukuru. İçinde tarihi kalıntılar, yeşillikler, çeşitli bitkiler ve yılkı atları arasından aniden yükselip 2283 metre yüksekliğe ulaşmaktadır. Krater Çukuru, ziyaretçilerine harika bir doğal çevre ve geceleri gökyüzünde parlayan yıldızları sunmaktadır. Sayfa Başı




3- EKO TURİZM
  Çevreye saygı ve duyarlılığın artırılması yoluyla, rekreasyonel turizm kaynaklarının gelecek kuşaklara aktarımını ve bu sırada yerel halkın refahını ve bütünlüğünü geliştirmeyi hedefleyen, sosyal sorumluluk duygusu içerisinde ölçülü çevreye duyarlı, yaşama saygılı ve akılcı bir turizm politikası olarak tanımlanmaktadır.
  Dünyada artık doğayı keşfetmek amaçlı olarak yürütülen ekoturizm, son yıllarda Ülkemizde de sık sık gündeme gelmekte ve sadece yayla turizmi olarak düşünülmektedir. Bir bütün olarak ele alınması gereken eko turizm, sosyal ve kültürel faaliyetleri de içine alan, geniş alanlarda bir çok aktiviteyi kapsayan bir turizm çeşidi olarak düşünülmelidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı turizm ürünlerini çeşitlendirmeyi ve kıyı alanları üzerindeki baskıları azaltacak ve turizm sosyo-ekonomik faydalarını daha az gelişmiş bölgelere ve on iki aya dağıtacak şekilde tatilleri yaymayı amaçlayan bir politika ortaya koymaktadır.
a) FOTO SAFARİ   Türkiye, el değmemiş pek çok doğal güzellikleri, flora ve fauna zenginliği, kültürü, folkloru, müziği, yaşam şekli, yemekleri ve insanı ile foto safari için oldukça elverişli bir ülkedir. Bu amaçla başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere pek çok seyahat acenteleri, foto safari turları düzenleyerek, ülkemizin bu eşsiz güzelliklerini tanımaya ve keşfetmeye yönelik çalışmalar yürütmektedir.   İlimizde ise; a)Karadağ Mahallaç Tepesi ve TRT Vericisi, b)Taşkale Sinat Bölgesi ve Tahıl Ambarları, c)Ermenek Firan Kalesi, d)Zeyve Pazarı, e)Gödet Saklı Cennet ve f) Nunu Vadisi Safari Alanı için uygun parkurlardır
b) DOĞA YÜRÜYÜŞÜ (TREKKİNG)   Trekking, kelime anlamı olarak “uzun ve zorlu yolculuk” demektir. Alp Himalaya kıvrım kuşağı üzerinde yer alan Ülkemizin dağ ve sıradağları, flora ve faunasıyla çok zengindir. Dolayısıyla dağ-doğa yürüyüşüne elverişli önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin planlı bir yaklaşımla turizm olgusu içerisinde değerlendirilmesi, böylece turizmin tür ve aktivitelerinin zenginleştirilerek arz kapasitesinin geliştirilmesi, alternatif turizm alanlarının koruma-kullanma dengesi içerisinde hizmete sunulması, tanıtılması, farklı yörelerin turizmin ekonomik ve sosyal katkılarından yararlandırılması açısından önemlidir.   İlimizde ise; Eremenek İlçesi, Taşkale Köyü, Bucakkışla Köyü, Gödet Köyü, Toroslar, Barçın Yaylası, Karadağ, Hacıbaba Dağı,Nunu Vadisi gibi alanlarda trekking yapılabilir.   a) Mennan Kalesi, b) Değle – Krater Çukuru – Çeşme – TRT Kulesi, c) Hakkı Teke Ormanı, d) Mahallaç Tepesi - Halisgümü - Başdağ Roma Havuzu, e) Gödet Saklı Cennet, f) Ermenek, Çatak Mevki, g) Ermenek Damlaçatı, h) Narlıdere Avgan – Bucakkışla, ı) Manazan – Gürlük j) Zeyve Pazarı Trekking parkurları olarak belirlenmiştir.
c) YAYLA TURİZMİ   Ülkemizde yer alan yaylaların, doğal güzellikleri, etnolojik ve diğer çekicilik yaratan özellikleri ile ekoturizme yönelik sundukları çok çeşitli ve eşsiz olanakların; koruma kullanma dengesi içerisinde turizm amaçlı değerlendirilmesi önemlidir. Ekoturizm etkinlikleri arasında en fazla talep yayla turizmine olmaktadır. Yaylalar, doğal güzellikleri, etnolojik ve diğer çekicilik yaratan özellikleri ile Ekoturizme yönelik kullanım ve ekonomik kar olanakları sunmaktadır. Anadolu kültüründe yaylalar yaşamın önemli bir parçası olarak yer alır. Yaşam tarzına bağlı olarak yaylaların kullanım biçimlerinde de farklılıklar gözlenmektedir. Ülkemiz bozulmamış doğal yapısıyla bir yayla cenneti olarak kabul edilebilir.   İlimizde; Ayrancı Berendi Yaylası, Başyayla İlçesi Yaylası, Taşkale Köyü Avdan Yaylası, Sarıveliler Barçın Yaylası ve Ermenek Balkusan Yaylasında yayla turizmi yapılabilir.
d) ÇİFTLİK (AGRO) TURİZMİ   İnsanların kırsal yörelere ziyaretleri, buralarda yöre halkının ürettikleri mal ve hizmetleri, yörenin doğal dokusuna uygun mekanlarda talep ederek, geçici konaklamalarından doğan olaylar ve ilişkilerin bütünüdür. Kırsal alanlarda konaklama ve etkinlikler köy yerinde yapılıyorsa bu turizm türü çiftlik turizmi olarak adlandırılmaktadır. Herhangi bir kırsal yerleşimde ekonomik etkinlik tarım ise ve turistik uygulamalar da ağırlıklı olarak tarıma dayalı olarak yapılıyorsa, bu tür turizme tarım turizmi denilmektedir.   a)Bucakkışla Köyü, b)Ermenek Bağları c)Madenşehri ve Üçkuyu Köyleri ile İlimizin kırsal alanları tarım ve çiftlik turizm için uygundur.
e) KAMP KARAVAN TURİZMİ   Ülkemiz, günübirlik dinlenme, eğlenme ve piknik amaçlı kullanımların yanı sıra, çadır ve karavanlı kamp yapma olanağına sahip, pek çok doğal alanlara sahiptir. Gözlerden uzak doğa ile baş başa vakit geçirmek isteyen insanlar için oldukça büyük imkanlar sunmaktadır   İlimizde Gökçe Çamlığı, Hacıbaba Dağı Kızılyaka Köyü, Taşeli Platosu, Göksu Vadisi, Karadağ Krater içerisi, Yeşildere Akköprü, Taşkale Köyü Gürlük mevki, Gödet Vadisi, Berendi Yaylası, Barçın Yaylası, Avdan Yaylası gibi alanlar kamp ve karavan turizmi için ideal yerlerdir.
f) AKARSU SPORLARI TURİZMİ (KANO – TEKNE - SU BİSİKLETİ - YELKEN)   Akarsularımızın büyük bölümü “akarsu turizmi” olarak adlandırılan rafting, kano ve nehir kayağı için çok elverişlidir. Akarsu turizmi, çevrenin tarihi, arkeolojik, kültürel, otantik değerleri ve diğer turizm çeşitleriyle bir bütün oluşturmaktadır.   İlimizde Ermenek Barajı ve Göksu Vadisi Akarsu turizmi için çok uygun alanlardır.
g) BİSİKLET TURİZMİ   Bisiklet turizmi yeni yaygınlaşmaya başlayan bir turizm türüdür. En eski motorsuz ulaşım araçlarından biri olan bisiklet, performans geliştirmenin yanı sıra doğayı keşfetmenin verdiği zevkle bütünleşir.   İlimizde 1-Karaman – Yollarbaşı – Pınarbaşı – Karaman, 2- Karaman – Paşabağı gidiş dönüş, 3-Karaman – Sertavul yolu – Dereköy –Baraj- Karaman, 4-Karaman- Kılbasan – Karadağ TRT Vericisi gidiş dönüş, 5-Karaman-Değirmenbaşı-Tarlaören-Seyitasan-Karaman ve 6-Yeşildere Akköprü Taşkale İncesu Mağarası arası parkurları bisiklet turizmi yapılabilecek parkurlar olarak belirlenmiştir.
h) ATLI DOĞA YÜRÜYÜŞÜ   Turizmin çeşitliliği içerisinde yer alan atlı doğa yürüyüşleri tarihi ve doğal güzelliklerin bulunduğu yörelerimizde düzenlenen günübirlik veya birkaç günlük gezi programları ile yapılmaktadır. İlimizde ise; Karadağ, Berendi Yaylası, Barçın Yaylası, Toros Dağları ve Yaylalarında çok rahatlıkla yapılabilir.
ı) SPORTİF OLTA BALIKÇILIĞI   Türk su ürünleri avcılığını ve su ürünleri stoklarından sürdürülebilir faydalanmayı desteklemek, sportif ve amatör balıkçılığı özendirmek, geleneksel balıkçılık yöntemlerini korumak planlı ve kontrollü balıkçılığı yaygınlaştırmak amacı ile yapılan bir turizm çeşididir.   İlimizde; İlimizde ise Dereköy Gödet Barajı, Yeşildere Barajı, Ermenek Turkuaz Gölü ve Göksu Nehrinde sportif olta balıkçılığı yapmak mümkündür.
j) KUŞ GÖZLEMCİLİĞİ (ORNİTOLOJİ)   Kuş gözlemleme ülkemizde az sayıda insan tarafından bilinmesine rağmen Avrupa ve Kuzey Amerika’da çok yaygındır. Ülkemizde BirdLife International partneri Doğa Derneği, KAD (Kuş Araştırmaları Derneği) ve bunların dışında pek çok amatör kuş gözlem toplulukları da doğal ortamda yaban hayatını izlemektedirler.
  İlimizde; Toroslar, Ermenek Barajı, Ereğli Sazlığı, Karadağ ve Göksu Vadisi gibi alanlarda kuş gözlemciliği yapılabilir.
k) BOTANİK (BİTKİ İNCELEME) TURİZMİ   Ülkemiz ekstrem yükseklik farklılıkları, derin vadi sistemleri, kayalık yamaçlar ve hem yatay hem de dikey yönde değişen ekosistemler nedeniyle yüksek bir botanik yapıya sahiptir. Ülkemizde en çok endemik bitkiye sahip 3 ilimiz 578 bitkiyle Antalya, 478 bitkiyle Konya ve 366 bitkiyle İçel'dir.   İlimizde Toroslar, Karadağ, Barçın ve Avdan yaylaları zengin bir botanik yapıya sahiptir.
l) YABAN HAYATI (FAUNA)   Yaban hayatı gözlemciliği son yıllarda dünyada ve ülkemizde popüler olmaya başlamış bir turizm çeşididir. Pek çok ülke, doğal yaban hayatı alanlarını insanların seyrine sunarak büyük gelirler elde etmektedirler. Karaman’da Torosların eteklerinde Yaban Hayatı Koruma Sahası bulunmaktadır. Geyik, dağ keçisi, ayı, yaban domuzu, keklik, tavşan, tilki, bıldırcın, üveyik, bağırtlak, yaban ördeği, yaz ördeği, dikkuyruk, yabankazı, su tavuğu, saz tavuğu gibi yabani hayvanlar bulunmaktadır.
1) YILKI ATLARI   İlimiz merkez Karadağ'da Binbirkilise Madenşehir ve Değle Örenyerleri ile Krater Çukuru ve Başdağ Kalesi ve çevresinde 300 civarında Yılkı Atları bulunmaktadır. Karadağ'da bulunan Kültür varlıkları ve doğal güzelliklerinin yanı sıra biyolojik çeşitliliği de çok zengindir. Karadağ bölgesinde yaşayan Yılkı Atları yaban hayatı sevenler ve maceracılara bulunmaz bir fırsat sunmaktadır.
2) ANADOLU YABAN KOYUNLARI   İlimiz merkez Karadağ'da Binbirkilise Madenşehir ve Değle Örenyerleri ile Krater Çukuru ve Başdağ Kalesi ve çevresinde, ülkemizin en önemli endemik türlerinden olan 100 civarında Anadolu Yaban Koyunu bulunmaktadır. Karadağ'da bulunan kültür varlıkları ve doğal güzelliklerinin yanı sıra biyolojik çeşitliliği de çok zengindir. Karadağ bölgesinde yaşayan Anadolu Yaban Koyunu yaban hayatı sevenler ve maceracılara bulunmaz bir fırsat sunmaktadır.
m) MAĞARA TURİZMİ   Turizmin çeşitliliği açısından Ülkemizdeki mağaralar, önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Ülkemizin %40’ı mağara oluşumları açısından önemli bir nitelik olan karstlaşmaya uygun kayalardan meydana gelmiştir. Türkiye’de 20.000’den fazla mağara bulunabileceği tahmin edilmektedir. Bunlardan 800’ü MTA, 450 tanesi de değişik kulüp ve derneklerce olmak üzere ancak 1250 ‘si incelenmiştir.
1) İNCESU MAĞARASI   Karaman İli Merkez Taşkale Köyünün 9 km güneyinde yer alan, İncesu Deresinin doğu yamaçlarında 1356 metre uzunluğunda doğal ve uzun bir mağaradır. Mağaranın içinde görsel açıdan zenginlik oluşturan çok sayıda sarkıt, dikit ve traverten havuzlar bulunmaktadır. Mağaranın girişi üzerinde bulunduğu tepenin eteklerinde küçük ve dik bir delik halindedir. Mağaranın yakın çevresinde yer alan diğer kaya sığınaklarının bulunduğu bölümlerde Roma devrine ait küçük bir yerleşmeye ait izlere rastlanmaktadır. İncesu Mağarasının 1050 metrelik iç yürüyüş yolu, ışıklandırılması ve Taşkale Köyü arasındaki 9 km.lik stabilize yolu asfalt yapılarak 2013 yılında turizme açılmıştır.
2) YENİ DÜNYA MAĞARASI   Bucakkışla Köyünün yaklaşık 8 km güneyinde Göksu Nehrinin batı yamaçlarında, doğu-batı yönünde yaklaşık 1 km uzunluğunda bir doğal mağaradır. Dip kısımlarında bir gölet bulunmaktadır. Buradan çıkan su mağaranın aşağısında bulunan büyük çınar ağaçlarının dibinden Göksu Nehrine karışmaktadır. Mağaranın yapısı mermerden oluşmakta olup, içerisinde görsel açıdan insanlara hoş gelebilecek nitelikte çok sayıda sarkıt ve dikitler bulunur.
3) YEŞİLDİREK MAĞARASI   Karaman İli, Sarıveliler ilçesi, Dedekoyağı Mevkiinde kalkerli karstik arazi içerisinde uzun tip bir mağaradır. Yaklaşık 750 m. uzunluğa sahiptir. Mağara içerisinde bol miktarda sarkıt dikit oluşumu bulunmakta ve oluşum devam etmektedir. Ortalarda bir yerde de temiz bir kaynak suyu bulunmaktadır. Kireçtaşı oluşumundan dolayı mağara içerisi koyu siyahtan yeşile doğru dönüşen bir renk almıştır.
4) MARASPOLİ MAĞARASI   Ermenek ilçemizde bulunan mağaranın iki giriş kapısı vardır. Ermenek kalesinin altındadır. Mağaranın uzunluğu 196 metredir. Mağarada bulunan yeraltı nehri şehrin ve civar kasabaların içme suyunu karşılamaktadır. Ayrıca uzun süre Ermenek’in ve bağlı köylerin elektrik ihtiyacını karşılamış olan hidroelektrik santralini çalıştıran suda da mağaradan çıkmıştır. Dünyanın üç büyük mağarasından biri olduğu yabancı uzmanlarca tespit edilmiştir.
n) YAMAÇ PARAŞÜTÜ   Dünya ile birlikte ülkemizde de hızla gelişen ve alternatif bir turizm olan Yamaç Paraşütü aktivitesi için Karaman Karadağ, coğrafi konumu ve yapısı dolayısıyla eşsiz bir mekan özelliği taşımaktadır. Karaman Merkez sınırları içerisinde bulunan ve sönmüş bir volkanik dağ olan Karadağ'ın en yüksek noktası olan Mahalaç tepesinde yer alan iki adet kalkış pisti, 2288 metreden havalanan sporculara eşsiz bir kent merkezi ve ova manzarası sunmaktadır.   Karaman Merkezinde bulunan Karadağ’da alternatif bir turizm olan yamaç paraşütü etkinlikleri 2010 yılında yapılmış ve Karadağ'dan havalanan paraşütçüler 242 ve 262 kilometrelik uçuşlarla iki pilot tarafından ayrı ayrı Türkiye rekoru kırılmıştır. Bunun üzerine Avrupa’dan ve Dünya çapındaki yamaç paraşütü pilotları Karaman’a gelerek uçuş yapmaktadırlar. Karaman Karadağ, ülkemizin değil tüm dünyanın havacılık sporu açısından en uygun parkurlarının bulunduğu yerlerden biri olduğu kanıtlanmıştır. Muhteşem termik özellikleri, uzun ve güvenli uçuşlar için çok uygun coğrafi yapısıyla Yamaç Paraşütü içinde bir cazibe merkezi haline gelmiştir.
o) ERMENEK BOZDAĞ KAYAK MERKEZİ   Ermenek İlçesinin Kuzeyinde, Ermenek Karaman karayolu yolunun 7. Kilometresinde bulunan, 1750 rakımlı Bozdağ Kayak Merkezi Tesisi bölge halkının kayak sporunu öğrenmeleri ve kayak sporunu bilinçli bir şekilde yapmalarını sağlamaktadır. 1 Km’lik pist uzunluğu bulunan kayak merkezinin bulunduğu yakın çevrede başka kayak merkezi olmaması ve Antalya’ya yakın olması nedeniyle bir cazibe merkezi konumundadır. Çam ağaçlarının arasında bulunan Bozdağ Kayak Merkezi Taşeli Bölgesinin ve dolayısı ile Karaman’ın turizm potansiyeline önemli derecede katkı vermekte ve bölgenin ekonomisini canlandırmaktadır. Sayfa Başı




4- KARAMAN’IN GEZİ VE MESİRE YERLERİ
1. Gökçe Çamlığı: Karaman-Mut yolu üzerinde 20.km.de kurulmuş çam ağaçlarıyla Turistik özellikte lokantası, ailelerin oturabileceği ve her türlü yeme- içme ihtiyacının karşılanabileceği bir mesire yeridir. Orman İşletme Müdürlüğü tarafından işletilmektedir.
2. Yerköprü-göksu Şelalesi: Karaman’ın batısında, Habiller köyü yakınlarında Göksu nehri civarındadır. Temiz havası, yeşilliği ve güzel suları ile ünlüdür. Göksu şelalesi Yerköprü alanında yer alır ve görülmeye değer güzelliktedir. Sabah erkenden gidilip-akşama Karaman’a dönülebilir. Karaman’a uzaklığı 60 km’dir.
3. Gödet Barajı: Gödet barajı civarı Karaman’ın önemli dinlenme ve mesire yerlerindendir, ağaçlandırma ve balık üretme çalışmaları devam etmektedir. Karaman’a uzaklığı 20 km’dir.
4. Ayrancı Barajı: Ayrancı ilçe sınırları içindedir. Etrafı ağaçlandırılmış önemli bir mesire yeridir. Karaman’a uzaklığı 45 km.dir.
5. Yollarbaşı Tarihi Höyüğü: Karaman-Merkeze bağlı Yollarbaşı kasabasındadır. Ağaçlandırılmış, düzenlemeleri yapılmış ve havuzu, Yunus Emre Çay bahçesi ile birlikte güzel bir mesire yeridir. Soğuk suyu, et pişirme ocakları, serinliğiyle ünlü bir mesire yeridir. Karaman’a uzaklığı 17 km’dir.
6. Taşkale-Gürlük Mesire Yeri: Taşkale kasabasının hemen doğusunda yer alır, soğuk yeşilliği ve alabalık üretme tesisleriyle ünlüdür. Karaman’dan ve civar ilçelerden piknik sevenler gelmektedir. Gürlükte her türlü yiyecek maddesi mevcuttur. Karaman’a uzaklığı 50 km.dir.
7. Dereköy (Fisandun): Dereköy bahçeleri insanların yorgunluğunu atmak için, özellikle Cumartesi ve Pazar günleri gittikleri piknik ve mesire yeridir. Karaman’da uzaklığı 8 km.dir.
8. Yeşildere-Akköprü: Yeşildere kasabasının bahçeleri arasındadır. Yeşilliği ve güzel havası ile ünlüdür. Karaman’a 25 km uzaklıktadır.
9. Ermenek-Yerköprü: Göksu vadisindedir. Yeşilliği, tatlı ve soğuk suyu ile ünlü önemli bir mesire yeridir. Karaman’a uzaklığı 150 km’dir.
10. Şehit Pilot Hasan Baysal Mesire Yeri: Karaman-Ermenek yolu üzerinde Ermenek’e 16 km. uzaklıkta, ormanlık alan üzerinde kurulmuş modern bir mesire yeridir. Ermenek ilçemizin önemli mesire yerlerindendir.
11. Zeyve Pazarı: Karaman İli Ermenek İlçesi İkizçınar ve Yaylapazarı Köyleri arasında bulunan Zeyve Pazarı, yaklaşık 600 yıllık bir tarihe sahip Anadolu’da başka eşi benzeri bulunmayan açık bir pazaryeridir. Zeyve Pazarı içerisinde yaklaşık 300 civarında tarihi çınar ağacı bulunmaktadır. Ayrıca Zeyve Pazarının doğallığını korunarak bungalov evler, günübirlik konaklama alanları, araç parkları ve yürüyüş yolları, yapılarak hizmete açılmıştır. Doğal güzellikleri, soğuk suları, yerleşim durumu, otantikliği, su değirmenleri, su hızarları ve fırını görülemeye değerdir. Haziran-Ekim ayları arasında yerel halkın yetiştirdiği organik sebze ve meyveler yerli ve yabancı ziyaretçilere burada pazarlanmaktadır. Ayrıca yöreye has el sanatı ürünleri de bu pazarda müşterilerini beklemektedir.
12. Nadire Mesire Alanı: Ermenek İlçemizdedir. Sedir, Göknar ve Çam ormanları ile çevrili olan köy, Ermenek’e Alaköprü üzerinden 60 km., Anbar Boğazından 37 km. uzaklıktadır.
13. Köristan (Göktepe-Sarıveliler): Sarıveliler ilçemiz Göktepe Kasabasının Çukurbağı Köyünde bulunan Köristan, eski yerleşim merkezlerinden birisidir. Lahit kapakları, kabartmalar ve arkeolojik değerleri bulunan bölge, yeşilliğinin ve ağaçlarının güzelliği ile aynı zamanda bir mesire yeridir. Göktepede mezarlık içerisinde Büyülü (Büğlü) Baba türbesi de bulunmaktadır. Sayfa Başı




5- KARAMAN'IN YETİŞTİRDİĞİ ÜNLÜ KİŞİLER
  Mustafa Kemal Atatürk, Yunus Emre, Mümine Hatun, Nure Sufi (Nurettin Bey), Bekir Sıtkı Erdoğan, Karaman Bey (Kerimüddin Karaman), Karamanoğlu Mehmet Bey, Şeyh Edebali, Molla Fenari, Kemal Reis, Piri Reis, Kenzi, Hottuoğlu, Gufrani, Ahmet Tufan Şentürk, Kazım Karabekir Paşa, Ahmet Murat, Mehmet Zeki Akdağ, Hikmet Birand, Âmil Çelebioğlu, Mehmet Çınarlı Karaman’ın yetirmiş olduğu önemli şahsiyetleridir. Sayfa Başı




6- YÖRESEL GİYSİ
  Karaman İli ve çevresinde giyim kuşam normalde Orta Anadolu giyim kuşam özellikleri gösterir. 10-15 seneye kadar yaşlılarda ve gençlerde giyim kuşamda büyük fark yokken bu gün bu fark daha belirgin durumdadır. Yaşlı kadın ve erkekler daha çok örf ve adetlerine bağlı, atalarından gördükleri kılık kıyafetleri muhafaza etmektedirler.   İl dâhilindeki köyler arasında giyim ve kuşamda ufak tefek farklar olmasına rağmen genelde büyük özellikleri birbirine uymaktadır. Yaşlı kadınlar başlarına fes giyer, başlarını örter, bellerine ipekten dokunmuş kırmızı renkli kuşak kuşanır, Şayak denen kumaştan bolca dikilmiş şalvar giyerler. Orta yaştaki kadınlar kirlik tutar, entari giyerler. İhtiyar kadınlar penez denen gümüş para dizilmiş olan fes takar ve zıbın giyerler. Bütün bunların yanında, ilimiz ve çevresinde kadınların büyük çoğunluğunun giydikleri giysiler şalvardır. Şalvarın üstüne poşu denen büyükçe bir örtü örterler. Normalde günlük yaşantılarında başlarına yaşmak denen, kenarı işlemeli başörtü veya beyaz çember örterler. Takı olarak kadınlar altın bilezik, kolye, küpe ve sarı lira takarlar.   1980 ve öncesi yıllarda Taşkale kadının geleneksel giysileri genel olarak yünden kendi el tezgahlarında dokudukları paçaları büzgülü siyah renk şalvar, enlice kırmızı renkli kuşak, fes üzerine sarılı oyalı yaşmak ile siyah örtüden oluşmakta iken bu giyim ve kuşam tarzı günümüzde tamamen değişmiştir. Sayfa Başı




7- YÖRESEL KARAMAN MUTFAĞI
a) Domalan Yemeği: İlkbaharda Mart ve Nisan aylarında havanın yağışlı geçtiği zamanda toprağı kabartarak yerini belli eden patatese benzeyen bir mantar türüdür   Domalanlar bol suda iyice yıkanarak temizlenir. Kuşbaşı olarak doğranır. Dana eti de kuşbaşı olarak doğranır. Kuru soğan, yeşil biber ve kabuğu soyulmuş domatesler de kuşbaşı olarak doğranıp, tereyağını tencerede eritirken et ilave edilir. Hafif pembeleşince soğan ve yeşil biberi de ekleyerek 5 dakika çevrilir. Sonra domalan ve domatesler de ilave edilir. Salça, karabiber, tuz koyarak karıştırılır. 1 bardak su ilave edilip 45 dakika pişmeye bırakılır.
b) Arabaşı Çorbası: Hamur için, büyük bir tencerede 1 çay kaşığı tuz ilave edilmiş 5 su bardağı suyu kaynatın. Kalan 2 bardak soğuk suyla unu karıştırıp bulamaç haline getirin. Süzgeçten geçirip kaynayan suya hızla karıştırarak ilave edin. Sürekli karıştırarak muhallebi kıvamında pişirin. Hamuru yaklaşık iki parmak kalınlığında bir tepsiye döküp ılınmaya bırakın. Dinlenmesi için buzdolabında 1 saat bekletin. Servis yapmadan önce hamuru kesin.   Çorba için, büyük bir tencereye tavuk etini alın. Sulandırılmış 1 çorba kaşığı salça ve 1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiberi ilave edin. Etler yumuşayıncaya kadar pişirin ve parmak büyüklüğünde parçalara ayırın. Bir tavada margarini eritip unu kavurun. Kalan salça ve biberi ilave edip 3-4 dakika daha kavurun. Bu karışımı, sıcak tavuk suyuna karıştırarak ilave edin. Tavukları ekleyin. Bir taşım daha kaynatıp ocaktan alın.
c) Calla: Toprak bir güveç içine, kuşbaşı kuzu eti yerleştirilir. Et üzerine isteğe göre doğranmış patlıcanlar konur. Patlıcanların üzerine doğranmış soğan, sarımsak, sivri biber ve dilimlenmiş domatesler yerleştirilir. Yağ, tuz ve karabiber ilave edilip, 2 su bardağı su konup orta hararetli fırında veya ocakta üzeri kapalı olarak yaklaşık 2 saat pişirilir.
d) Fırın kebabı: Fırın kebabı, koyun veya kuzu etiyle yapılır. kuzunun sadece ön kol ve kaburga kısmı kullanılır. Bakır leğenlere alınan etlere su ve tuzu ilave ederek odunu ateşinde fırında pişirilir. Et yağını salınca ara sıra tahta kepçeyle çevrilir, et yumuşayıp kızarınca fırının 'koltuk' denilen dip tarafına çekilir ve ağır ağır pişmeye devam eder. 3 kg etten yaklaşık 1 kg kebap elde ediliyor.
e) Batırık: Düğürcük büyükçe tepsi veya sini üzerine dökülür. Rendelenmiş domates, salça, biber salçası, soğan, ince kıyılmış biber ve maydanoz, kızartılmış tahin ve baharat ilave edilerek ovulur. Düğürcük yumuşayıp dişe dokunmayacak hale gelinceye kadar ovma işlemi devam eder. Daha sonra küçük sıkmalar haline getirilir. Rendelenmiş ve sumaklanmış soğan, domates, salatalık ve turşu ile yenir. Ayrıca sulandırılarak da yenir. Cevizli, menengiçli, susamlı, fıstıklı şekillerde de yapılabilir.
f) Guymak: Kaymak, un ve süt birlikte karıştırılarak pembemsi bir renk alana kadar kavrulur. Kavrulan bu karışım orta boy bir tepsiye yayılarak fırında 15 dakika üzeri kızarıncaya kadar pişirilir. Diğer taraftan şeker, su, bal ve limon ile hazırladığımız şurup, fırından çıkan tatlının üzerine sıcak olarak dökülür. Şurup çektikten sonra dilimlenerek servis yapılır. Sayfa Başı




8- ANMA GÜNLERİ, FESTİVAL VE ŞENLİKLER
  1- Türk Dili Bayramı Ve Yunus Emre’yi Anma Etkinlikleri   2- Ayrancı Hıdrellez Şenlikleri   3- Çiçek Hasat Şenlikleri ve Kardelen Festivali   4- Geleneksel Başyayla Kiraz Festivali   5- Ermenek Taşeli Kültür Sanat ve Sıla Şenliği   6- Geleneksel Sarıveliler Karacaoğlan ve Yayla Şenliği   7- Kazımkarabekir Paşa’nın Doğum Yıldönümü ve Sosyal Etkinlikler   8- Başak Festivali   9- Hıdrellez Şenlikleri   10- Mevlana’yı Anma ve Sevgi Yürüyüşü Törenleri   11- Ahilik Kültürü Haftası Kutlamaları Sayfa Başı




9- KARAMAN’IN KOYUNU SONRA ÇIKAR OYUNU
1.Efsane: Karaman’ın kalesini kuşatan düşmanlar geceyi beklemeye başlarlar. O gece Karamanoğlu Beyliğinin Askerleri başka seferdedir. Kaleyi savunacak yeterli asker yoktur. Düşünüp taşınan yaşlılar ve ileri gelenler bir kurtuluş yolu bulmaya çalışırlar. Bir çoban “Bakın der Karaman”da ne kadar koyun, koç varsa toplayalım boynuzlarına fenerler takıp bayır aşağı sürelim. Düşman, çok kalabalık olduğumuzu sanır, belki kuşatmayı kaldırır” der. Çobanın dediği yapılır. Boynuzları ışıklı sürü aşağı inmeye başlayınca düşman askerleri büyük bir ordunun üzerine geldiğini sanarak kaçmaya başlarlar. Durum sonradan anlaşılınca da iş işten geçmiştir. “Karaman’ın Koyunu, Sonra çıkar oyunu” deyişinin bu olaydan rivayet edildiği söylenir.
2- Efsane: Karamanoğulları Beyliği Moğollarla sık sık savaş halindedir. Moğollar Karaman Beyliği üzerine sefer düzenlerler ve beylik sınırında gecelerler. Tam bu sırada, Karamanoğulları Beyliği askerleri koyun postlarını üzerlerine giyerler ve bazıları boyunlarına çan takarak bir koyun sürüsü havasını verirler. Bu şekilde tam teçhizatlı olarak düşman üzerine doğru varırlar. Moğol askerleri akşam eğlencesinde olup, gelenin gerçek bir koyun sürüsü olduğunu zannederek aldırmazlar. Gelen Karamanoğulları askerleri ayağa kalkıp, postları sıyırarak Moğol askerlerin bozguna uğratırlar. Moğol askerlerinden canını kurtaranlar memleketlerine vardıkları zaman “Karaman’ın Koyunu Sonra Çıkar Oyunu” demişlerdir. Efsanenin bu olaydan kaynaklandığı rivayet edilmektedir. Sayfa Başı




10- KARAMAN MİMARİSİ
  Karaman’ın iklimi sivil mimariyi etkilemiştir. Burada moloz taş temelli, kerpiç duvarlı, düz toprak damlı, hayatlı, tek veya iki katlı, çıkmalı konut mimarisi gelişmiştir. Dış süslemesi oldukça sade olan Karaman evlerinde, kapılardaki ahşap kanatlar dikkati çekmektedir. Sade görünümlü Karaman evlerinin iç kısımlarında bitkisel motiflerle bezeli, barok özellikleri yansıtan süsleme unsurları görülmektedir. Mutfak, tandır, helâ, ahır, samanlık gibi mekânların bulunduğu evlerin ikinci katları sofa çevresinde sıralanmış odalardan meydana gelmektedir. Evlerin iç dekorasyonunda, kapı ve pencere doğramalarında ahşap döşeme kullanılmıştır. İçteki ahşap süslemeler çakma, eğri kesim, ajur tekniğinde gerçekleştirilmiştir. Karaman’da eski konutların yerine yeni planlı evler yapıldığı için günümüze ulaşabilen tarihi evlerin sayısı çok azdır. Karaman sivil mimarisini yansıtan ve şehir merkezinde bulunan yapılardan bazıları; Hacı Ömer Ağa Evi, Hacı Kadir Ağa Evi, Nalıncılar Evi, Yunus Emre Evi ve Tartanlar Konağı’dır. Sayfa Başı




11- KARAMAN’DA YAPMADAN DÖNMEYİN
  a) Yunus Emre'nin mezarını ziyaret etmeden,   b) Mevlâna'nın annesi Mümine Hatun'un Aktekke (Mader-i Mevlâna) Camii'ndeki mezarını görmeden,   c) Karaman Kalesi'ne çıkıp, Karaman'ı seyretmeden,   d) Binbir Kilise, Madenşehir, Değle ve Derbe'yi gezmeden,   e) Otantik Taşkale Kasabası, Tahıl Ambarları, Manazan Mağarası, İncesu Mağarası ve Gürlük Mesire Yeri'ni görmeden,   f) Ermenek, Zeyve Pazarı'na gidip su değirmenleri ve su ile çalışan hızarın fotoğrafını çekmeden,   g) Karaman'ın meşhur calla, etli ekmek, arabaşı, batırık, şebit pilavı, tarhanabaşı, küncülü helva, üzüm helvası, su böreği, guymak, zeyve kebabı ve cevizli bandırmasını yemeden,   h) Bisküvi, çikolata, gofret, bulgur, un ve Taşkale halısı almadan,   ı) Karaman'ın meşhur elmasını yemeden,   j) Karaman'ın koyununu görmeden, dönmeyin... Sayfa Başı




HAZIRLAYAN
KARAMAN İL KÜLTÜR ve TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ ŞUBE MÜDÜRÜ
Süleyman BAYCAN